22.05.2023
Bilim bir şeyleri öngörmeye ve açıklamaya yarar. Bilimin alanı rasyonel olandır. Bilinmez olanı, karanlıkta olanı da açıklayarak aydınlığa kavuşturmaya, bilinirlik alanına sokmaya çalışır. Peki bu son seçim sonucunu iktisat, sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, felsefe vs açıklayabilir mi? Bence hiçbir şekilde açıklayamaz. Yanlış anlaşılmasın bilen bilir 20 yıldır ülkemizdeki her seçimi doğru tahmin etmiş biri olarak bunları söylüyorum. Yani duygusal bir tavrım hiç olmadı. Bilimin yine de sonuç hakkında bir sözü de olmalı. Reis, 2018’de “Siz bu kardeşinize yetkiyi verin ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” demişti. Halkımız verdi yetkiyi ve hep birlikte gördük etkiyi. Dolar 5’lerden 20’lere geldi. Tek gösterge bu değil. Merkez bankası verileri, enflasyon vs vs. Hadi iktisadı geçelim. Göç meselesi artık istila boyutuna ulaşmış konumda. Bunu lütfen göçmen karşıtlığı olarak algılamayın. Takip edenler öyle olmadığını da bilirler. Ancak dünyada hiçbir ülke nüfusunun yüzde 15’ine varan bir göçmen nüfusu kabul etmez. Almanya’dan örnekler vermiştim. “Mr. Bauchman’ın sınıfı” ve “Temphelof Havaalanı” filmleri üzerinden. Gelenleri topluma adapte etmek için nasıl uğraştıklarını bu filmler gösteriyordu. Dil öğretmeden, planlama ve güvenlik soruşturması geçirmeden önüne geleni almıyor Almanlar. Fransa örneği de ortada. Ki kendisinin Afrika’yı sömürdüğü için aslında göçün de nedeni olmasına rağmen bu duruma önlemler almaya çalışıyorlar. Biz ise önce Suriye sınırımızdaki mayınları temizleyip sonra da 2012 yılında “Şam Emevi Camii’nde namaz kılma” fantezilerine kapıldık. Sonuç söylenenlere göre ortada. Beş milyonu Suriyeli olmak üzere on milyon göçmen ülkemizde. Bari biz Emevi Camii’nde namaz kılamadık hiç yoktan onlar inşallah Ayasofya’da namaz kılıyorlardır inşallah. Depremde çadır satan Kızılay başkanından tutun da bu sayfaların yetmeyeceği pek çok liyakatsiz insanı görüyorsunuz. Yargı şimdilik Twitter baskısı ile serbest bıraktığını tutukluyor. Devletin resmî görevlileri, imza yetkisi olanlar gölgede eş yetkili gibi parti il başkanları tarafından yönlendiriliyor. Devlet geleneği, iyi kötü varolan devlet bürokrasisi aşındırıldı.
Yolsuzluk, narkotik ilişkiler, kaçakçılık iddiaları devlet güvenliğini tehdit edecek seviyede. Bakın yerli milli iş adamı Reza Zerrap ya da Sezgin Baran Korkmaz olayı ortada. Ülkemize karşı bir koz olarak ABD tarafından kullanılıyorlar. Bizimkilerin anlamadığı şey ‘cin olmadan adam çarpmaya’ kalkmaları. Tüm bu karanlık alanların yollarını yapan zaten emperyal sistem. Siz de o karanlıkta görünmediğinizi zannederek işler yapıyorsunuz. Sonuç ülkenin geldiği nokta ciddi bekaa sorunu yaşanması!
Tüm bu anlattıklarım doğrultusunda bu sonuç irrasyoneldir. Bilim irrasyonel olanın mantığını açıklayamaz. Ancak irrasyonel olduğunu tespit eder. Bizim de yapabileceğimiz bu. Gelecekte bir gün her şey aydınlanacaktır. Göreceğiz.
Balyoz davasından hapis cezası alan ve sonra sahte belgeler ile (ki o sahte belgeleri düzenleyenler de o zaman devlet görevlisi olan Fetullahçılardı) ceza alan sonra da beraat eden Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in oğlu Tolga Örnek’in 2003 yılında yaptığı “Hititler” belgeseli var. O filmde ilginç bir şey vardı. Yakın zamana kadar Mısırlıların Hititleri savaşta mağlup ettiği şeklinde biliniyordu. Bunun nedeni de Mısır kaynaklı belgeleri tarihçilerin görmesiydi. Ancak son Hitit belgeleri ortaya çıkınca aslında Hititler’in savaşı kaybetmediği gerçeği ortaya çıktı. Meğer Mısırlılar yenilgiyi bile zafere çeviren propaganda sistemini keşfetmişler. Ancak gerçek bu belli bir süre için karanlıkta kalabiliyor!
Emevi Camii demişken şunu da söyleyeyim. Kuran yapraklarını mızrakların ucuna geçirecek kadar İslamı menfaati için kullanan Muaviye’nin iktidarını bile bilimsel bakış açısı açıklar. Çünkü yayılma sayesinde ülkeye dışarıdan gelen bir artı değer söz konusuydu. Tony Blair’in Irak işgaline desteğine rağmen İngiliz işçi sınıfının sessizliğini açıklamak da benzer bir durum. Bizi açıklamıyor ancak bu durum. Çünkü irrasyonel!
İktidarın tuvalet kağıdı gibi kullanıp attığı bazı liberal olduğu iddiasındaki entelektüelleri görüyorum ekranlarda. Karanlıktan tipleri değişmiş. İçten içe bir haz duyarak yine üç kuruşluk akılları ile muhalefete akıl veriyorlar. Yok sosyolojiyi okuyamıyorlar, halkı aşağılıyorlar vs vs. Onlara diyeceğim tek şey BSGS (bir susun gözünüzü seveyim). Siz o kullanılıp atıldığınız karanlığın etkisini bir aşın, aydınlığa gözleriniz bir uyum sağlasın. Sonra yine o muazzam tahlillerinizi yaparsınız.
Ki bunu muhalefeti de eleştiren biri olarak söylüyorum.
98 yılı şampiyonalar ligi finaliydi. O zamanlar Bayern Münih defans ağırlıklı futbol oynardı. Erken golü buldu ve maç boyunca defansa çekildi. Manchester ise sürekli durumu değiştirmeye çalıştı. Son 3 dakikada olan oldu ve 2 gol atarak şampiyon oldu. Seyircinin sevincini görmeliydiniz. İşin ilginci bu seçimde kaybetmesi beklenen iktidar rekor kırdı mecliste vs ama hiç sevinç göremedik. Bu da ilginç değil mi?
Ne olacak peki? Öncelikle gençlere tavsiyem mesleğinize, okulunuza sarılın. Kendinizi geliştirin. Çünkü hiçbir karanlık uzun sürmez. Bu karanlıkta size düşen moral bozmamak ve aydınlığa hazırlık yapmak. İnancını yitirmek aydınlık cumhuriyet gençliğine yakışmaz.
Bir fıkra ile bitirelim. Adamın birinin penisinde bir yara çıkmış. Doktora gitmiş. Penisinizi kesmemiz gerek demiş. Adam aman doktor ne diyorsun demiş. Sonra günlerce başka doktorlara gitmiş. Hepsi aynı şeyi söylemiş. Tam umudunu yitirmişken bir doktora daha gider. Ve doktor kesmeye gerek yok der. Adam sevinir. Ya sen ne büyük doktorsun der. Diğerleri hep yanılttı beni der. Ancak ortada sorun hala devam etmekte olduğundan adam sorar doktora peki nasıl düzelteceğiz? Doktor adama bir şey yapmaya gerek yok kendiliğinden düşer zaten der. Bu liyakatsizlik, yolsuzluk, üretmeyen sistem için de olacak olan o.
Bu ülkenin aydınlık gençleri kıt akıllıların sonuç üzerinden kendilerini aşağılamalarına kulak asmasınlar. Ve karanlığın eninde sonunda biteceği gerçeğini unutmasınlar. Ve aydınlık gelecek için kendilerini yetiştirsinler. Çünkü bu ülkenin umudu da gerçek sahibi de sizlersiniz!